⚖️ İstanbul Başsavcılığından Kritik Hamle: Netanyahu İçin "Yakala" Kararı!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında, Gazze'deki operasyonlar nedeniyle "insanlığa karşı suç" ve "savaş suçları" kapsamında soruşturma başlattığı ve bu soruşturma dahilinde yakalama kararı çıkarıldığı iddia edildi. Bu hamle, uluslararası hukuk ve Türkiye-İsrail ilişkileri açısından büyük önem taşıyor.
Soruşturmanın Yasal Zemini
Başsavcılığın bu kararı, Türkiye Cumhuriyeti Ceza Kanunu'nun (TCK) evrensel yargı yetkisini düzenleyen maddelerine dayandırılıyor. TCK'nın 13. maddesi, vatandaş veya yabancı tarafından işlenmiş olsa bile, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerce yargılanması zorunlu kılınan suçların (soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları) Türkiye'de soruşturulmasına ve kovuşturulmasına olanak tanıyor.
- Suçlama Alanı: İddialar, Gazze Şeridi’ndeki sivil yerleşim yerlerinin hedef alınması, insani yardım koridorlarının engellenmesi ve altyapının tahrip edilmesi gibi eylemlerin uluslararası ceza hukuku kapsamında değerlendirilmesine dayanıyor.
Kararın Hukuki ve Siyasi Boyutu
Yakalanma kararının çıkarılması, sembolik ve hukuki açıdan güçlü bir mesaj taşısa da, uygulanabilirliği uluslararası hukukun karmaşık yapısı nedeniyle zorluklar içeriyor:
- Uygulama: Uluslararası düzeyde bir liderin yakalanabilmesi için Interpol mekanizmalarının devreye girmesi ve ilgili ülkenin (İsrail veya üçüncü bir ülke) işbirliği yapması gerekmektedir. Türkiye, bu kararı Interpol’e bildirse dahi, Interpol’ün siyasi nitelikteki yakalama taleplerini uygulamama yönünde iç tüzüğü bulunmaktadır.
- Siyasi Tepki: Bu karar, Türkiye'nin, Filistin davasına ve uluslararası ceza adaletine verdiği desteği bir kez daha teyit etmekle birlikte, Türkiye ve İsrail arasındaki diplomatik ilişkilerde yeni bir gerginlik yaratma potansiyeli taşımaktadır.
Resmi Açıklama Bekleniyor
Haberin medyaya sızmasının ardından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan veya Adalet Bakanlığı’ndan resmi bir teyit veya detaylı açıklama henüz yapılmadı. Hukuk camiası, kararın kesinleşmesi ve uluslararası alandaki yansımalarının ne olacağını yakından takip ediyor.
Bu soruşturma, Türkiye'nin, bölgesel krizlerde uluslararası hukuku işletme konusundaki iradesini gösteren en somut adımlardan biri olarak kayıtlara geçti.
